Üç silahşörden hayata dair leziz, hafif gözlemeler.

Çarşamba, Temmuz 06, 2005

Hastalıkta, Sağlıkta..




Haydi dügüne.. Düğüncüyüz.. Nasıl bir tabirse anlayamıyorum.. Tamam biliyoruz ki düğüncü denilen tayfa düğün yapan geniş aile fertleri olsada, benim çok haz alamadığım bir tabir.. Düğüncüyüz biz:) Bnun bir başka çağrışımıda biz düğün yapanlara takarız kafayı abicim yaklaşımının bir ifadesi gibi duruyor..

Düğünler aslında ilginç anlardır, gunlerdir.. Bu işin iki cephesi var.. Biri evlenenler diğeri eğlenenler.. Temelde evlenelerin mutluluk için bir araya gelinir ama her zaman için eğlenelerin eğlenmelerini sağlamak için genç çiftlerimiz herkesin tebessümleri arasında çeşitli işkencelere maruz bırakılır.. Herkese hoşgeldini diyip tokalaşmak gibi.. Hele hele sarılmaya çalışan teyzelerle geline gelenler gelir..

Bu işin hazırlığı ayrı bir zevk olay anı ayrı bir zevk demek istesekte genelin kanaati herbiri ayrı bir işkence olur.. Ama gunun özelliğinden midir nedir genç çiftlerimiz bundanda keyif almaya çalışırlar..

Bu arada her zaman herşey çok guzel olacak telkinleri yapılırken adetlerimizle çiftler bu kararından vazgeçilmek istenircesine çeşitli testvari şeylerle karşılaşır.. Aslında bence olması gereken genç çiftlerin mutluluğu odaklı bir organizasyon olmasına dikkat edilmeli.. Mesela bu konuda çiftler hiç sıkıntıya düşmeden alışverişlerini yapacak.. düğün günü onlar sadece günü idrak etmeye odaklanacaklar.. Ama genelde olan gelinle damat organizasyonun ne kadar merkezinde de görünseler sadece bir parçası olarak kalıyorlar.. gunun tadını çıkartmaktansa görevlerini yapan iki kişi gibiler..

Ve çok duymuşsunuzdur ya herşey çok guzeldi ama ben hiç birşey anlamadım.. Ne zaman anladıklarını ben soyliyim.. Balayında.. Anca kendilerine geliyorlar... Hangi düğüne şahit olduysam (bu şahit sadece görsel katılımcı anlamındadır) gelinle damat eziyet çekiyorlar.. Bi kere gelinin kıyafeti mutlaka problem olur.. Ve gece boyunca damatta bunun gerginliği.. Eğlenenlere gelince çoğu kez bu misyonu üstlendim.. Gerçektende hakkını verdim.. çok harikaydı her seferinde..

Altını çiziyorum.. Düğün gibi kişi veya kişilere özel günlerin huzur, mutluluk ve ferahlık anlamında ilgili kişiler odaklı olmalarına azami dikkat edilmeli.. Çünkü insanın hayatında bir kere yaşayacağı bir olayı her saniyesini hissederek yaşaması gerektiğine inanıyorum.. Böyle bir günü bir şey anlamadan geçirip kasetten tekrar seyrederken ay ne güzel olmuş demek bana ilginç bir o kadar komik geliyor..

''Gelinler ve Damatlar Odalar Birliği Başkanı''

5 Yorumlar:

Blogger tipyedi dedi ki...

bunla ilgili daha önce bir yorum yapmıştım. Evlilik pazarı yıllık 6 milyar dolar Türkiyede.

Bunun en büyük kısmı tabiki düğüne gidiyor. Kesinlikle düğün denen şeye karşıyım. Gereksiz, saçma sapan birşey. Oraya harcayacağın parayla git bir tropikal ada da balayına çık. Düğünde takılanlar masrafları karşılatıp kar ettiriyor diyenlere soruyorum, siz de size altın takanların çocukları evlendiğinde gidip aynısından satın almıyor musunuz? Para aynen iade.

Yine her zaman olduğu gibi "desinler" diye yapılan etkinliklerden.

9:46 ÖÖ

 
Blogger sersemtavuk dedi ki...

düğün denen hadiseyi sevmiyorum ben. anlamsız bir gelenek kanaatimce. gelin başıydı, gelinlikti, damatlıktı, makyajdı, pastaydı, yemekti, limonataydı, içkiydi, salondu, otel roofuydu, dans müziğiydi, takı töreniydi...derken, hiç gerek yok bence.

hep söylerim, beyaz tülbi elbise, saçlara fön-uzun, hafif bir makyaj, damata kot pantolon üstüne ceket, alırım annemi, babamı, kardeşimi ve en yakın bir kaç arkadaşımı, giderim bir nikah salonuna. oldu bitti işte!

not: bekar erkeklere duyurulur. gencim, güzelim, mavi gözlüyüm. ehehheheh!

10:20 ÖÖ

 
Blogger tipyedi dedi ki...

Aileler çocuklardan ellerini çekmeyi öğrense Türkiyede bu düğün olayı baya azalır. Ama zaten fakir ülkelerde çocuk yapma nedenleri genellikle ekonomik olunca kimsenin çocuklarından el çekeceği falan yok. Bu gösterişe ve "ne derler"e dayalı sistemde aynen devam eder.

Fakir, doğulu bir ülkeyiz. Rakamlar ve olaylar bunu hep doğruluyor.

Ne zaman başkalarına bakarak yaşamak yerine kendimize değer vermeyi, kendimizi dinlemeyi öğreneceğiz çok merak ediyorum.

3:53 ÖS

 
Blogger tipbir dedi ki...

düğünler bence çok komiktir.. Bir realite varki bu aşamayı yaşamadan evlenmek zor bu ülkede:)) aile büyüklerinin baskısını düşünün.. desinler diye yapılan bir aktivite.. Ama ben kendi içim de kabullendim.. Ama benim düğünüm çok komik olacak.. kesinlikle tüm çılgınlığım o gün zirvede olacak çünkü o gün benim günüm:))))) müstakbel eşim ne kadar kaldırır böyle bir günde geyik bir damatı bilmiyorum ama sonuna kadar keyfini çıkarasım var:))))) yapacaklarımı söylemicem süpriz olsun.. düğüne gelin ve görün.. merak eden herkes davetlidir:) tipdört sani telli duvaklı kepçe kulaklı bir gelinle davullu zurnalı konvoyda kornalı bir düğünle evlendirelim:)))

9:57 ÖS

 
Blogger tipbir dedi ki...

sersemtavuk yazilarinin altına yorum kısmını açarmısın açmazmısın..:)) yorum yapamıyorum yazılarına kriz geçirecem.. ben yorumsuz kalınca kudururum:)))

-anne baba ben birazdan kudurcam. size zarar vermek istemem kaçııın.. öğykk (kudurmadan bi kaç saniye öncesi)

yoksa gunun belli saatlerindemi açık:) yorum ücretlimi nedir.. yorum istemiyorsan yorum istemiyorum diye yoruma açık bir yazı yaz:) mailde atilmiyor zaten.. veya ben beceremedim..

10:37 ÖS

 

Yorum Gönder

<< Ana Sayfa