Üç silahşörden hayata dair leziz, hafif gözlemeler.

Pazar, Temmuz 17, 2005

Kalıcı İzler


Çocuk olmayan yok gibidir.. Yok gibidir ne demek tabiki yoktur.. Ama çocukluğunu yaşayamamış insanlar olurken çocukluğundan kurtulamamış çocuk ruhlu kişilerde vardır hayatta..

İçinizdeki çocuğu öldürmeyin derlerken içinizdeki trafik canavarınıda uyandırmayın derler.. Yani hem çocuk ölmeyecek hemde canavar uyuyacak.. Bunun ne kadar kolay veya zor olduğunu hepimiz hissetmişizdir..

Çocukluk dönemi büyüdüğümüzde bazı korkularımızın arzularımızın alışkanlıklarımızın temelini oluşturuyor.. Bilinç altına o zamanlardan yerleşmiş bir korku büyüdüğümüzdede devam eder.. Bu meseleler uzmanların çocukluğa inmekle tesbit edip tedavi ettiği durumlardır..

İnsan hayatında bu kadar önemli olan bir dönemde kendi irademizle değil anne-babamızın yönlendirilmeleriyle şekilleriniriz. Ve son 10 yılın çocuk psikolojisinde en etkili dış etken....... (lütfen hep beraber söyleyelim). TELEVİZYON..

Reklamlarla çocuğun ilgisini çeken çizgi filmle kendine bağlayan, klip ve şarkılarla balıyıcılığını sağlayıp eğlence dünyasıylada hedeflerini etkileyen bir dış etken.. Tabiki herşeyde olduğu gibi zararlı ve faydalı yönleri var TV nin. Peki biz yetişkinler ne kadar TV izliyoruz sizce.. Ortalama kaç saat harcıyoruz. Harcadığımız saatlerin ne kadarını gelişim için ne kadarını eğlence için kullanıyoruz.. Aslında bunu çokta kontrol altına alan yok.. Ama hiç yok değil..

Hep duyduğumuz klasik istatikler vardır. gunde 4 saat TV seyreden bir adam 60 yıllık hayatının 10 senesini kesintisiz TV başında geçiriyor denir.. Peki biz bu kadar kontrolsüz iken çocuklarımız konusunda ne kadar bilinçli ve kontrollu davranıyoruz.. Tabiki hiç. Ama istisnalar var tabiki..

Çocuk programlarına dikkat ediyoruz. (pokemon himan vb.) Dünyayı ele geçirmeye karşı kötü güçleri yok eden kahramanların işlendiği çizgi flimler.. Ve geçen sene gazetelerdeki bir haber ben pokemonum diyip balkondan kendini atan bir çocuk.. Korkunç bir olay tek kelime ile..

Peki nasıl olmalı? Bu işin bencesi; çocuklar çok az TV seyredecek o kadar.. Tamamen yasaklama eyilimi arttırırken bütünüyle serbest bırakma çocuğu tanınmaz bir hale sokabilir.. 1 veya 2 saat yeter.. Bununda özel hazırlanan eğitim cd leri çoğunluğunu oluşturmalıdır.. paylaşmak, sevmek, saygı, merhamet etmek gibi şeylerin işlendiği çizgi filmler.. sonrası birebir ilgilenme oyun vs.

Ama bu konuda tembeliz. Çocuk oyalansın diye açıyoruz TV yi biz işimiz yaparken o da boş belleği ıvır zıvırla dolduruyor ve kriterler oluşturuyor kendince..

Ben derim ki, TV çocuğu diyip ''amanın herşeyi biliyor herşeyden anlıyor felaket zamane çocukları'' gibi saçma bir gurur içine giren anne babalara seleniyorum:P çocuğun bilmesi gerektiğinden fazla veya gereksiz şeyler sizde gurur değil endişe oluşturmalı.. Bunlar çocuğunuzda kalıcı ve yanlış kriterler oluşturacaktır. Haberiniz ola.. Bakın İsmet e yazık değil mi. Kudurmuş adam Allah bilir çocukluğu nasıl geçti. Öğrenmek için çocukluğuna inmek lazım.. Ben inip geleyim. Görüşürüz.

1 Yorumlar:

Blogger tipyedi dedi ki...

yazdıkların güzel. ama bir ilave olarak bilgisayar da eklenebilir. Oyunlar, televizyon vs. gibi çocuk oyalansın da bizi uğraştırıp durmasın bencilliğinin sonuçları tam bir felaket.

Zaten insanların %99'unun kendi mutluluğu için çocuk yaptığını, hatta senin için saçımı süpürge ettim söyleminin bile tamamen menfaat elde etmek için duygu sömürüsü olduğunu düşünüyorum. Çok doğal. Adam eşinden sıkılır, bari çocuk yapalım da birbirimize katlanalım der. Çocuk olur, ilk zamanlar güzeldir eğlencelidir. Sonra sıra yetiştirmeye gelince herkes topu birbirine atar. Son olarak oyalama cihazlarına pas verilir.

Bencillik. Olan çocuklara oluyor..

4:04 ÖS

 

Yorum Gönder

<< Ana Sayfa