Üç silahşörden hayata dair leziz, hafif gözlemeler.

Pazartesi, Temmuz 11, 2005

Kendinizi Unutturabilenlerdenmisiniz?

Size bir konudan bahsedecektim ama bir türlü hatırlayamıyorum.. Hani o halde olduğumuz zaman gıcık oluruz.. söylemek isteriz bir türlü söylemeyiz ya.. Neydi ya o... Hani yapmadığımız işlerdeki en basit bahanemizdir.. Bişey deriz.. neydi o.. Gerçi hiç kabul görmez bir gerekçedir.. Hatta bazı insanlar bu hallerinden çok çekerler.. Dur dur hatırladım.. Unutkanlık..

Bizim bir parçamızmıdır nedir bilmiyorum ama her insan oğlunun başında olan bir durumdur.. Gerçi bazı insn oğullarının başından gitmiyor:) Her insansı etki ve tepki gibi buda normalken herşeyin azı karar çoğu zarar olayı varya o hesap bununda fazlası düşman başına..

Bilirsiniz çok gülme hastalığı bile var.. çok uyuma.. herşeyden korkma.. Bunlarda nşa da normalken her zaman olması veya zamansız olması hastalık mührünü bir anda basar.. Peki neden unutur insan.. Aslında bunun çok sebebi olduğunu söylüyor uzman amcalar.. Kafası çok meşgul olup planlı olmayan inanlar, odaklanma eksikliği olan insanlar, önemseyememe rahatsızlığına kapılış insan yavruları.. Belki çok daha sebebi olabilir ama bizene diyerek kısa kesiyoruz..

Tabi böyle bir rahatsızlığı olan biri varmı yakınlarınızda? Benim var.. Her hasta gibi oda rahatsızlığını kabul etmiyor. Hatta kendinin hafızasının yeterli olduğuna öyle bir inanmışki gülmekten çatlarsınız.. Size bir kaç unutma anısını anlatayım.. Bana çukalata alacağını söylemesine rağmen dört dörtlük bir arkadaşın arçelik marka buzdolabında unutup bana çikolatalarımı gtirmediği gibi getirmek üzere giderken cep telefonuu unutmuş.. Bu arada kardeşinin 2 kere hatırlatmasına rağmen fotoğraf makinasını arkadaşın arabasında unuttu.. Şimdi biliyorum unutmadım bıraktım diyecek. Ama hepimiz biliyoruzki unutman için bırakman lazım, elindeki birşeyi unutmak çokta kolay değil. Neyse.. gördüğünüz gibi durum vahim..

Peki ne yapmalı hatırlamak için.. Aaa bak demek çözümleride var.. Bir kere biz toplum olarak bu unutkanlar güruhunu unutmayıp onları kabullenicez.. Ne kadar tiksinsekte bağrımıza basacaz.. Onlara gerekirse parmaklarına bağlamak için kurdeleler hediye edicez gerekirse para karşılığında onlara bazı şeyleri hatırlatıcaz.. Aslında bu ikincisi çok daha zevkli.. Kandırın bir ara unutkan birini dönün köşeyi..

Bu unutkan kardeşlerimizi hatırlama aşamalarında fotoğraflarını çekin.. Ne kadar şaşkınsal bir salaklık içinde duruyorlar değil mi? Ama yazık öle demeyin.. Üsteki fotoda o enstantanelerden biri olsa gerek.. Ne kadar ünlü olursan ol unutursan böyle olursun..

Son olarak söyliyeceğim şudur ki; Unutmayın, unutulanlar unutanları asla unu unlarken unuttuklarını nutukla unutururlar mıki'' (Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN) :)) Aman beni unutmayın..

2 Yorumlar:

Blogger tipyedi dedi ki...

Tamam. Kabul ediyorum. Unutkanın önde gideniyim. 30 paket çikolata'da tipdörtün markasını anmayacağım buzdolabında kaldı. Ayrıca bu hafta telefonsuzum çünkü unuttum.

Planlamayla kısmen alakalı olsa da yoğunluk ve kapasite durumu vehametini gittikçe arttırıyor. İş anlamında da öyle. Bir noktada planlama yapacak zamanın bile gözümüzde büyümesi herhalde kısır döngüyü başlatıyor.

Ama bazen unutmak çok eğlenceli. Üstelik her zaman kabul gören bir mazeret.

10:09 ÖÖ

 
Blogger tipbir dedi ki...

yok canım senden bahseden kim:))) nerden cıkardın.. hem sana unutmak çok yakışıyor.. açıyor seni:P nasıl birşeyse.. bende burdan elaleme bir itirafta bulunmak istiyorum.. Keşke bende senin gibi unutabilsem, ay ne güzel unutyorsun.. Ama ben yapamıyorum. püfff:)

10:57 ÖS

 

Yorum Gönder

<< Ana Sayfa