Üç silahşörden hayata dair leziz, hafif gözlemeler.

Çarşamba, Ağustos 03, 2005

Big Trouble in Little China

"Türkiye Kendi Çin'ini Yaratmalı"
Kürşat Tüzmen.

Kürşat Tüzmen'i çok severim. Dinamik, etrafına güven veren bir insan. Bu yüzden bu sözleri birinden duyduğumda ilk olarak "yok bunu o söylememiştir" dedim pek inanasım gelmedi ama haber bültenlerinde duyduğumda Türkiyenin en görkemli enkırmeni Engin Jurnal gibi "Vah Türkiyem vah!" diye iç geçirdim.

"Ne yanlış var canım söylediğinde, bizim fakir bölgelerimizde insanların eline para geçmesini istemez misin?"

Elbette isterim, ama gönül isterdi ki devlet bakanından "Bizde çin'imizi kuralım" gibi me too tarzı bir söylem duyacağımıza "Vergileri indirin, enerji fiyatlarını düşürüp kurları yükseltin" diyen şark kurnazı zihniyete "Utanmıyor musunuz, o kadar para kazanıyorsunuz ama adam gibi bir geliştirme departmanınız bile yok hiçbirinizin" diye fırça atsın.

Çin seddi, fiyat rekabetiyle aşılamaz. Çin seddi kalite rekabeti ile de pek aşılamaz. Çin seddini merdivenle aşmak yerine kimse duvarı delecek bir makine yapmayı hatta ışınlanmayı düşünmüyor. Beni dehşete düşüren de bu.

Konukoğlu "Tekstilde kâr oranları %1-2lere geriledi" diyor. Herkesin ürettiği ürünlerde gerilemiş olması çok doğal. Ama sizce ileri teknoloji tekstil malzemelerinde de böyle mi? Yoksa onlar %100lere varan marjlarla mı çalışıyorlar.

Yahu açın bir kitaplara göz atın. İçinde yaşadığımız kapitalizm sistemi nasıl çalışıyor bir inceleyin. Sonucun böyle olmasından doğal ne olabilir ki?

Herkesin üretebildiği ürün elbette ki ucuz olacak.
Marifet herkesin üretemediğini üretmekte.

Nanoteknoloji deseniz "vergileri indirin" zihniyetinin yarısı eminim içinden "nano ne? küfür mü ediyo bu adam" diyecek. Az bulunan, bolca know-how isteyen, araştırma isteyen, ilk zahmeti ve sonunda kazancı bol ileri teknoloji malzemeler geliştirip bunları satmadığımız sürece "cari açık üzerimize yıkılır mı, altında kalır mıyız", "bizim niye çinimiz yok" gibi tuhaf korkular ve bir o kadar garip çözüm önerilerini normalleştirmeye devam edeceğiz herhalde.

Bizim neden Çin'imiz olmasınmış. Peh!
Biz bu kadar mıyız, içimizdeki Turka bu mu şimdi.