Üç silahşörden hayata dair leziz, hafif gözlemeler.

Pazartesi, Mayıs 30, 2005

aslanın yattığı yer..

"aslan yattığı yerden belli olur" diye bir atasözümüz var.

uzun zamandır ofiste masamın üstünü düşünüyordum. genelde darmadağınıktır. ama bununda görenlere vermek istediği bir mesaj yok değil. çok yoğunum çoook! kim değil ki. ofislerde çok yoğunum tartışmasına bir mim koyarak (ikinci mim oldu bu) masaüstü (desktop) düzenine geri dönelim.

bir defa tertipli, kendi içinde bir disiplini olan bir masa üstü yaklaşımı olmalı diye düşünüyorum. mesela masaüstünde bence aktif alanlar ve pasif alanlar var. aktif alanlar klavye (en aktif), sonra bilgisayarın hemen yanı, telefon civarı. pasif alanlar ise köşeler (L tipi masanız varsa) ve uzanması zor alanlar. Birde vitrin bölümümüz var. bu da monitör yanları ve masanın uç kısmı.

Kendime öğüt veriyorum, isteyen üzerine alabilir. Aktif alanlarda iş ile ilgili dokümanlar öncelik sırasına göre dizilmeli. Not almak için mutlaka boş bir kağıt/defter olmalı (ben aktif kağıt yönetimi adını verdiğim bir sistem uyguluyorum). Tabiki bir kurşun kalem, bir kırmızı ve mavi tükenmez, post-it olmazsa olmazlardan.

Pasif alanlar ve vitrin ise boş oyun alanlarımız. İşte bu yazının odağı aslında o bölümleri nasıl dolduracağımıza yönelik. Bir defa pasif alanlarda özellikle köşe kısmı ilgi çekici kitap ve dergiler için biçilmiş kaftan. Bir capital, uzmanlık alanınızla ilgili bir "managing" diye başlayan yabancı ve "dünyası" diye biten yerli dergiler, işinizin temel felsefesi üzerine çok güncel veya meşhur bir masaüstü kitabı. Birde yabancı bir dünya devinin konunuzla ilgili kendi yayını da "diğerlerini" takip ettiğinizi gösterir.

Bunun dışında vitrin kısmında karakterinizi yansıtan ve hobiniz (yada çok sevdiğiniz) bir konu ile ilgili objeler harika durur. Örneğin yine işim gereği bu obje çok orjinal, farklı ve sıradışı olmak zorunda. boysstuff ve thinkgeek gibi siteler bu konuda yeterli orjinalliğe sahip objeleri satıyor (bizde zihnisinir.com da var ama çeşit az). Mesela ben havada duran dünya küresini beğendim. Bu kısmın zenginliği (less is more) sizin ilgi alanınıza hakimiyetinizi yani işinizi sahiplenme konusundaki potansiyelinizi de gösterecek (bir yönetici tüyosu).

Türkiye'nin en büyük firmalarından birinde yöneticinin odasında dev boyutlarda Michael Jordan posteri var desem inanır mısınız? yükseldikçe serbestleşmekle birlikte bulunduğunuz yerde hobinizi/ilgi alanınızı masanıza yansıtmanız için bir engel yok. (bilgisayar desktop wallpaper'i de çok önemli mesajlar verir, bir başka yazıda)

3 Yorumlar:

Blogger tipbir dedi ki...

masa duzeni diyince aklima yemek davetlerindeki masalar geliyor:) ama masa yönetimi diye bir konu olduğunu biliyoruz.. bu bana göre kişinin yapısıyla özelleşen düzenlemeler.. ama genel tavsiyelerde az eşya herşeyi net görebileceğin evrak aramada zaman kaybını sıfıra indiren bir düzen.. bunun için günlük temizlik olayını şiddetle tavsiye ederim.. inanın her başladığınızda tahmininizden fazla çöpün masanızda olduğunu farkedeceksiniz:) ama hobilerinizi masanıza yansıtmak çok eğlenceli ve karizmatik.. deneyin bence..

12:22 ÖÖ

 
Blogger tipbir dedi ki...

Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

12:22 ÖÖ

 
Blogger tipbir dedi ki...

Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

12:22 ÖÖ

 

Yorum Gönder

<< Ana Sayfa