Üç silahşörden hayata dair leziz, hafif gözlemeler.

Pazar, Haziran 19, 2005

Giyinirmisiniz Giydirelim mi?

Jopon bir sosyolog Toshiya Ueno'nun bir sözü vardır iş dünyasına mal olmuş.. '' Kıyafet kişinin dışa yansımasıdır. Çalışmak ise kendisidir.'' der Ueno.. Der demesinede kim sallar seni Ueno:))

Tabiki biz sallıcaz.. Adamı küçümsemeyin arkadaşalar.. Kendisi avrupanın bir çok ülkesinde moda tasarım ve bilgisayar üzerinde geliştirdiği kariyerle çok iyi tanınan biri.. Tanımayanların hayatının yarısı boşa gitmiş.. Bari diğer yarısında tanımaya çalışsınlar.. Neyse konumuz Ueno değil söylediği söz..

Kıyafetin bir dili vardır diyebiliriz.. Siz konuşmasanızda o bir şeyler söyler sizin hakkınızda.. Ben sportifim, resmi biriyim, relaxım, sıra dışıyım veya zevksizim gibi:) çoğu düşünce yapısının simgeleri olmuş giyim tarzları bile geliştirilmiştir.. Kıyafet bizim bir yerde dilimiz oluvermiş.. İnsanların kıyafetleriyle karşılanıp fikirleriyle uğurlandığına inanan bir toplumda ilk intibaların kıyafet ağırlıklı oldunu hepimiz biliyoruz..

Demek bu kadar önemli giyinmek.. Peki giyinmek şart mı? :)))) Yok bu soru ciddi değildi. Burdan soyunun diyecek halimiz yok.. Sonra herkes soyunur benden bilirler:P Dikkatinizi sündüreceğim nokta kıyafet bu kadar önemli iken biz ne kadar dikkat ediyoruz? Ben çok kişinin dikkat ediyo biz sen kendine bak dediğiniz duyar gibiyim, gibi gibiyim:) Gelin bunu kıyafetin ilk planda önemli tutulan iş ortamlaı için konuşalım..

İş ortamlarında doksanların başına kadar klasik bir tarz hakimken son on senede değişen fikirler insanları takım elbiseden kurtardı. İyimi oldu? bilemem.. derken bazı günler serbest giyim söz konusu olurken serbestliği abartanlar oldu.. Bu konuda şirketler terlikle, hawai gömlekle gelen tipler için kıyafet kurallarını belirledi.. Bugün çoğu firmada ölçülü serbest giyim söz konusuyken takım elbise alışkanlığımız hala sürüyor..

Bu arada bir çok fikir veren insanlar var.. Takım elbise giy kesin.. ciddi ve otoriter gözükürsün derken diğer taraftan rahat kıyafetler giy rahat ve ulaşılabilir biri olduğun anlaşılsın diyebilirler.. Bide bunların dışında sizin zevkiniz gibi önemli bir parametre vardır..

Peki sizce tavsiyelerle bir strateji takip edercesine mi giynmek lazım yoksa benim zevkim budur ben neysem oyum kardeşim, laf söyleyenin karnını deşerim düşüncesiyle mi giyinmek lazım..

Siz iş yerinizde neyi öngörüyorsunuz?

4 Yorumlar:

Blogger Mehmet Doğan dedi ki...

Is kiyafeti -bence- tamamen calistigin sektore bagli bir durum. Herkesin degisik sektorler konusunda degisik beklentileri var. Ornegin ben bir bankada kisisel finansman ile ilgili birisiyle gorusuyorsam, bu kisinin takim elbise giymesini beklerim fakat eger bir mimar ile ev planim konusunda konusuyorsam, takim elbise giymesi cok umrumda olmaz.

Garip! Simdi kendi kendime bunu dusunurken, finansman, ev planindan daha az mi onemli? Ya da daha fazla ciddiyet mi gerektiyor? Nedenini bilmiyorum. Zaten beklentilerde neden aramak bazen gereksiz sanirim.

Benim calistigim sektorde (bilisim) sanirim takim elbise giymek bazen garip bile kacabiliyor.

Fakat yine benim kisisel gorusum, hicbir sektor calisani, kot pantolon ve t-shirt ile ise gitmemeli.

4:02 ÖÖ

 
Blogger tipbir dedi ki...

ilginç bir durum benim çalıştığım yerde var.. otomotivdeyim ben.. herkes kot tişört veya gömlek ikilemesiyle gelirken ben takım elbise giyiyorum:)) farkedilmek konusunda çok başarılı olduğumu söylemeliyim.. ama bir yandanda arka planda gıcık diye tepki toplamak söz konusu malum:) beklentinin temelinde aslında işi nasıl görmek istediğmiz yatıyor.. daha insanla muhatap olacak biraz daha hizmet sektöründen kişilerin takım giymesini bekliyoruz.. daha teknik ağırlıklı insanların serbset giyinmesi daha kabullenilir geliyor bize.. birde mudurluk durumununda etkisi var..

11:02 ÖÖ

 
Blogger psychedelicpink dedi ki...

Ben bir dersanede öğretmenim. Çok katı giyim kurallarımız yok iş yerinde. Kot - t-shirt ikilisi oldukça yaygın. Arada müfettişlerimiz uğrar sağolsunlar o gibi durumlarda müdür önceden uyarır ve o gün işe uygun bir kıyafetle gidilir.

Aslında dersaneye ne uygundur konusu beni pek bağlamaz. Ben öğrencilerin karşısına çıkıyorum ve bir şekilde sahnedesin, aşağı yukarı 17-18 çift göz sürekli senin üstünde. Beyaz önlük giyinmeme rağmen sınıfa girdiğinde "Hocam bugün çok şıksınız" "Hocam biraz kilo mu aldınız" özellikle kızlar "Öğretmenim kazağınız çok tatlı" gibi sözlerle ilk önce neye dikkat ettiklerini ele veriyorlar. Ben bu bilinçle giyiniyorum açıkçası. Her halimle dikkatlerini üzerimde toplayacak ama dikkat dağıtmayacak şekilde... Çoğu zaman kumaş pantolon üzerine bazen şık bazen spor bir kazak, hırka ya da sweatshirt, eğer yazsa tshirt ve üzerine mutlaka beyaz önlük giyiniyorum. Genel anlamda giyinişime 'klaspor' diyebiliriz (yeni bir sözcük türettim):)

Sadece kıyafet değil, bir bayansanız, saç, makyaj ve ayakkabılarınızla da seçimlerinize dikkat etmelisiniz. Çünkü bayanlar arasında şu da vardır; Bizim iş alanından örnek verecek olursak, öğretmenler odasına girdiğinizde (bayan hocalar yapar bunu) baştan ayağa sizi bir süzerler. Eğer çok beğenmişlerse nerden ve ne kadara aldığınızı sorarlar. (Bunu da tartışmaya açmak lâzım aslında. Enteresan bir psikoloji)

Güzel bir konu... Okurken de yazarken de eğlendiğimi hissettim. Umarım daha fazla görüş okuyabiliriz bu konuda.

1:12 ÖÖ

 
Blogger tipyedi dedi ki...

hukuk alanındaysanız veya yöneticiyseniz spor giyinme gibi bir lükse sahip değilsiniz. bende acısını h.sonları çıkarıyorum. iş yerinden birileri görür mü kaygısı da taşıyarak tabi.

iş yerinde nasıl giyineceğiniz şirketinizin politikalarıyla belirleniyor. şirket dışarı nasıl bir imaj çizmek istiyorsa size de onu dikte ediyor.

amerikan menşeli firmalarda kot-gömlek ikilisine sıkça rastlarken avrupalı firmalarda bunu görmek mümkün değil. avrupa iş yerinde giyim konusunda daha tutucu. bunu iş disiplini ile bile bağdaştıranlar var.

bu soru esnetilerek ev ve iş yeri farkına getirilebilir. şayet işinize evinizden yani özel hayatınızdan daha fazla renk katarsanız işinizi sulandırma yolunda ilerliyor mu olursunuz. temelde bu soruya verilen evet veya hayır yanıtları rol oynuyor olabilir.

her gün mümkünse koyusundan bir takım elbise giymek durumunda olan biri olarak içimde hep karatecilerin giydiği elbiselerle işe gitme fantazisi yaşatacağım herhalde. mobil iş yaygınlaşsa da takımdan kurtulsam.

4:16 ÖS

 

Yorum Gönder

<< Ana Sayfa