ütü yaptım bulaşık yıkadım blog oldu
blog sitelerini geziyordum.
kafama takıldı, tamam; biz kendi aramızda hayata dair aklımıza takılanları tartışıyoruz, kimi arkadaşlarımız pazarlama, kimileri tasarımdan bahsediyor, bazıları yemek bilgileri veriyor, hikaye kabiliyetlerini sergileyenler, duygularını paylaşanlar, kendine kendini anlatanlar, anlamaya çalışanlar, sorular soranlar var..
ama bazı bloglar var ki.
"bugün ütü yaptım, evi süpürdüm, tezimle ilgili bilmemkimle (onunda blog sitesi var) bütün gün konuştuk, akşam kocam geldi ay ne olacak nasıl yemek yetiştiricem ona, akşam televizyon seyretti uyuduk, yıl sonunda türkiyeye gelsekmi gitsekmi"
"hafta sonu arkadaşlar geldi, geyik yaptık çantadan tavşan çıkardık. bitti"
"ben pariste iki kısa saçlı kız gördüm, ne zamandır insanlarla konuşmuyordum, konuştum, içtim başım döndü kustum"
bu ne yaaaaa dedim kendi kendime.
bu tür blogların yayıldığını bir düşünün! sonra google'ın tüm bunları indekslediğini. siz ütü yazacaksınız, karşınıza ütü markaları veya yorumlar değil bugün ütü yaptım diyen binlerce site çıkacak.
hayat rutininizden bize ne?
insanlara birşeyler kattığını, bakış açılarını değiştirdiğini hadi bunu bir yana bırakın;
size, sadece kendinize birşeyler kattığını dahi düşünmediğiniz birşeyi, çöplerinizi neden internete atıyorsunuz?
gönderim tipyedi 12:12 ÖÖ
36 Yorumlar:
bu yazıyı kendime de yazdım ki blog içerisinde işe yaramayan rutinlerle çöp oluşturmayayım.
1:00 ÖS
katılmakla katılmamak arasındaki o ince çizgideyim.
sanal alem denen derya denizde bir o kadar beyin ve parmak kol gezmekte, malumunuz. isteyen istediğini yazar. takip etmek ya da ''banane'' deyip geçmek, bizim elimizde.
ama kişisel yaşamın, ''ben bugün börülce yaptım.'' ya da ''kocamı aldattım.'' gibi itirafların, blog değil de başka sitelerde yazılmasını destekliyorum, evet...
2:26 ÖS
suraya da bir bakmakta fayda var. direkt hedef alindigi asikar bir yerden gelen cevaplarin kaale alinmamasi dusunulmemeli:
http://enschedehavadisleri.blogspot.com/2005/06/suna-bir-bakin-lutfen.html
2:42 ÖS
"kişisel yaşamın, ''ben bugün börülce yaptım.'' ya da ''kocamı aldattım.'' gibi itirafların, blog değil de başka sitelerde yazılmasını destekliyorum"
o baska siteler zaten bloglar. haber siteleri, eksi sozluk'le baslayip gitgide sayilari artan ve hizla 'bloglasan' online sozlukler degil 'tamamen kisisel' yazilarin yeri sadece bloglar. cunku blog denen sey oylesine kisisel oylesine esnek ki -gectim neyin bilgi olup olmadiginin nasil ve neye gore yargilandigini- su veya bu bilgiyi icermelidir gibi bir kurallla dahi baglanamaz, cunku olusum felsefesine aykiri.
bu demek degil ki tematik bloglar yapanlari sopayla kovaliyorlar; hatta harika temetik bloglar oluyor harika kisisel bloglar oldugu gibi. ama ne kisisel ne de tematik, ben hicbirinde birilerinin ne yazip ne yazmamasi gerektigini soyleyecek kadar ileri gidene rastlamamistim, onu da gordum tam oldu.
3:08 ÖS
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
3:32 ÖS
çok kendini beğenmiş, egoist ve savunma kokan bir yorum yazdığımdan sildim.
açıkçası tepkileri gerçekten çok merak ediyordum (bkz. bildirgeç / cebrailiye vakası) bülent binbaş edası da taşımaktaydım.
ama tipbir ile de konuşmalarımızda bu rutinden ayrı olarak birde yapış yapış bulduğumuz bloglardan hoşlanmadığımızı karşılıklı beyan ettik.
demekki bizim tipimiz gereği tarzımız bu. belki tip ikiler tip üçler bu tür bloglar yapmaya devam edecek. yapsınlar, ben devlet olsam engelleyemem. ama en azından üzerime düşeni yaptım ve neden beğenmediğimi bilgi değil çöp niteliği taşıdıklarını beyan ettim. huzurluyum.
bu demek değil ki böyle şeyler yazanlar çöpçü:)) sulandırmayalım, demogoji yapmayalım, sessiz sakin düşüncemizi ifade edelim beklerdim, beklerim.
3:41 ÖS
"ben sizi denemek icin yaptim" tandansindan vazgecmek makul olmus, cunku herkesin malumu ki kimse yemiyor artik bunlari ilkokuldan beri.
bir 'hoslanma' beyaninda bulunurken bir yeri acik ve anlasilir sekilde hedef almanin hedef alinana cevap hakki doguracagini bilmek gerekir alinan cevaplari da muhtelif ekran karakterleriyle ozdesleserek duymazdan gelmenin guzel bir aciklamasi yoktur.
mevzubahis elestiri ve ona gelen cevaplarin akabinde gorebildigimiz tek cevap "ben bir bakayim ne tepki gelecekmis diye dusunmustum" ise bundan sanirim neyin cop oldugu neyin olmadigi konusunda bir seyler ogrenildigi ve ogrenilenin hosa gitmedigi sonucunu cikarabiliriz.
sikayet olsun diye degil, biz de cok sevimli buluyoruz (ailecek) zilini calip kactigimiz evin sahibiyle muhatap olurken kulaklarimizi tikayarak "duymuyorum ki lalalala" diye gezinmeyi.
3:52 ÖS
tartışmaya girmemeliyim diyorum ama kelimelerle oynanması mesleğimden mütevellit beni her zaman yerimden kaldırır.
itiraz ediyorum.
1) sildiğim "sizi" denemek için yapmıştım değil oyunlar oynamayalım. bu görüşümün etkilerini ve blog camiasındaki tiplerin eleştriye açık olup olmadıklarına yönelikti ki web istatistiklerimden kimlerin siteme nereden geldiğine bakmasam alındığınızı bile tespit edemezdim. zira bu tepkimi ölçme mekanım bildirgeçti.
2) yazdıklarınıza değerlendirme yapmayı çok isterim, kimsenin söylediğini duymazdan gelmem, bu tavırdan nefrette ederim. ama nasıl bir ortamda ve hangi mevkide çalıştığımı bilseniz daha anlayışlı olurdunuz.
3) siz o yazıyı yazan sitedeki arkadaşın eşi falan mısınız? meraktan sordum.
başka sorum yok sayın hakim.
4:06 ÖS
1)Blog camiasinin genelini bilemeyecegim ama yazdiklarima acik bir salidiriya karsi fazlasiyla kibar bile oldugumu dusunuyorum.
2)Nasil yani yaptiginiz kabaligin sebebi cok zor bir meslegi ifa etmeniz mi? Zor bir meslek ifa etmek veya zor kosullarda calismak siz kabalik yapma veya kural koyma hakki mi veriyor? Bu mantikla cankurtaranlarin, itfayecilerin ana avrat sovmelerini uygun karsilamak ama mesela gonullu calisan insanlarin sozunu dinlememek mi gerekiyor?
2) Merakinizi gidereyim: Evet Koray benim esim ayni zamanda da blogun diger yazari. Ayrica ben hicbir sekilde sizin 'arkadas'iniz degilim, bu sekilde hitab edilmek istemiyorum mumkunse.
4:20 ÖS
kelimelerle oynanmasi meslegimden oturu beni de yerimden kaldirir, meslektaslarimla hala konusarak anlasiyorum cunku.simdi sirayla cevaplayayim;
1) "ben de nasil tepki gelecegini goreyim dedim" diyerek insanlari verdikleri tepkilere gore yalakaliga varan sozlerle itham etmek tam da baskalarinin ne yazmamasi gerektigini soyleyebilecek turden birilerine yakisir bir davranis (madem silinenler icinden gidiyoruz, bu da silinenlerin icinden). kaldi ki silinmemis ve hala tutulan yorumda yer alan "ben acikcasi tepkileri merak ediyordum" sozu de bundan daha matah ve farkli bir nitelik arzetmiyor. hadi anladik diyelim 'blog camiasinin nasil tepki verecegini merak etme faslini; peki verilen cevaplardan insanlara yalaka sifati takmak mi nasil tepki verilecegini olcmek oluyor.
alem kor ve sersem degil, bir sey yazilinca saniyeler icinde dagiliyor. iste bunun idrakina sorumluluk derim ben, oyle bol keseden "benim yazdiklarim ne dolu seyler oysa sizinkiler cop" martavalina degil.
2) nasil bir ortam ve hangi mevkii beni hic ilgilendirmiyor ha keza siz de benim nasil bir ortamda calistigimi bilmiyorsunuz odesiriz, bu bir maruzat ise. ben en azindan birtakim cevaplar yazmaya musait bir isiniz oldugunu biliyorum -su ustteki satirlari ve muhtelif yorumlari yazabildiginize gore- ve buna ragmen yazilanlara cevap vermeyip duymazliktan geliyor rolu oynamak sizin tercihinizdir ve ben de bunu elestiririm cunku bu tartismanin bir tarafi olarak buna hakkim var.
3) sana ne?
tanik sizindir
4:20 ÖS
:)) yazılar çocukça bir hal almaya başladı. i quit.
5:17 ÖS
hepsi cocukca zaten, her sey cocukca. baskalarinin yazdiklarina cop deme hakkini kendinde goren birine neyi nasil neye gore cocukca olarak nitelendirdigini ise sormayacagim. kendi kendine aciklayacak (kendiliginden aciklayacak degil, kendine aciklayacak)
5:22 ÖS
Ne dogru, ne hayirli bir davranis (bakin ben de neyin kim icin dogru olduguna karar vermeye basladim, bir seyler ogreniyorum herhalde) Yalakalik ithami ile zaten mustesna bir seviyeden seslenmistiniz, bu son dediginiz ile 'oldunuz'.
5:25 ÖS
bak sana bir sey diyeyim mi wiki'nin blogger manifestosunun insanlarin kahvaltilari hakkinda ne dedigi de bizim umrumuzda degil.
dedi ve ben kuralları önemseyen bir insan olarak manifestolara uygun hayatıma devam ediyorum.
oof of yarın biri çıkarda taa aşağılardaki taşlaşmış kör adama yazımı okur, sonrada ben körüm ne diyosun sen bana diye yorumlar yazarsa şaşırmayacağım.
diğer tiplere not: malum berlin, münih, giengen, tranraut ve dortmund yolculuklarımdaki program yoğunluğu dolayısıyla bloglarım aksayabilir. siz benim içinde yazın.
6:37 ÖS
Kafanıza göre takılın,ütü yapın,bulaşık yıkayın.Saçınızı kısa kestirin,için sarhoş olun.Bu SİZİN sanal günlüğünüz.Bu dünyada sınırlama yok,ama muhtar çok...
7:17 ÖS
dunya cok acayip bir yer; manifesto ile kural arasindaki farki bilmeyen insanlara sirket yonetimi emanet edilebiliyor mesela (oyle anladik biz 'global sirket yoneticisi' ve "manifestolara uymalisin" sozlerinden).
simdi ben de kalkip bir manifesto yazsam buna uyacak misiniz? manifesto dedigin bir fikir etrafinda toplanmis insanlarin fikirlerini hangi merhalelerden gecirerek belirlediklerini ve buna uygun davranis paternelerini sergiledikleri listelerdir. hic acip okudun mu acaba blogger kurallarini veya 'blog kardesligi' kurallarini? "her gordugum listeye uymaliyim" midir yasam mantigin?
bu arada hala bilginin relatifligi, neyin kime gore bilgi vasfi tasiyip tasimadigi gibi taa en temeldeki konuya da bir aciklik getirilmis degil bunca lafa ragmen. bu mantiga gore bence biyografi yazarlari ne ettigini bilmez densizler, biyografiler de bildigin cop demek ki?
insan hayatinin nuanslari arasinda yakalanabilecek oyle cok sey vardir ki ama gormesini bilene tabii butun bunlar. gormek icin once bakmak lazim, bakmak icin ise niyet lazim. bastan itibaren cop bunlar diyerek nitelendirilen yazilardan birileri bir kadinin hayatindaki merhaleleri, turkiye orijinli bir evli ciftin yurtdisinda yasam deneyimlerini, bir master ogrencisinin tez sikintilarini, hayat icinde karsilastiklari envai cesit olaya bakis acilarini yakalayabilir. e noldu simdi boyle tanimlayinca bilgi haline geliverdi degil mi butun bunlar? okudugun -okuyorsan tabii- romanlarda anlatilanlar neler, izledigin diziler, filmler nelerden bahsediyor dusundun mu?
"egonuzu bastirin" tavsiyesiyle baslayip global sirket yoneticiliginle devam eden, yas farkindan dem vuran muhtar safsatalarini bir kenara koysak bile buradan ogrenmen gereken bilginin taniminin nasil da degisken olabilecegidir.
bunu idrak ettikten sonra zaten baskalarinin ne yazip ne yazmamasi gerektigine karismak gibi haddini bilmezliklere bir daha kalkismazsin.
7:42 ÖS
:))
oof of. evde de çalışmak ta haram bana. bizim sitemizdeki bilgiler işe yarıyor diyorsan işe yarıyordur. sana inanıyorum.
8:44 ÖS
gelisiyorsun; nihayet 'bilgi'den soz etmeye basladin. bir de neyin kime ve neye gore bilgi olarak addebilecegini ve insanlarin hayatlarina karismanin ne demek oldugunu anlarsan ileride genel mudur falan olmaman icin hicbir neden goremiyorum.
9:19 ÖS
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
9:29 ÖS
kanki okuyunca haber ver silicem bunu. çocukla çocuk olduk sorma.
nasıl olsa bildirgeçte duruyor. okuyan oradan okur.
10:21 ÖS
evet, arkadaşların ayağa kaldırdığı sinirlerim yatıştığına göre yorumları tekrar açıyorum.
manifesto ile başlayalım, bakalım tdk ne diyormuş;
"Toplumsal bir hareketin siyasal inanç ve amaçlarının açık ifadesi."
ben ne demişim,
"ben kuralları önemseyen bir insan olarak manifestolara uygun hayatıma devam ediyorum."
peki kural nedir? (tdk)
"Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke"
o halde ben ne demek istemişim?
uyulması gereken ilkelere önem veren biri olarak toplumsal bir hareketin açık ifadesine uygun hayatıma devam ediyorum.
"dunya cok acayip bir yer; manifesto ile kural arasindaki farki bilmeyen insanlara sirket yonetimi emanet edilebiliyor"
şunu açıklayayım, şirket değil şirketin hakları bana emanet edilmiş durumda. hayatımı tdk ve merriam-webster kaynaklı kazanıyorum. Mahkeme ve resmi kurumlara bugüne kadar 8-10bin sayfa kendi ellerimle yazdığım yazıları vermiş bir insan olarak Türkçe'yi iyi yazar-konuşurum.
Ama malesef sende ve denizde bunu göremedim. Empati yapmak ve tartışmaya devam etmek yerine öyle saldırıyorsunuz ki konudan uzaklaşıyoruz.
Bu arada yazıyı yazdığım gece ismen pek çok blogu tanımasamda başlık ütü olduğuna göre sizinkinide gezmiş olmam kuvvetle muhtemel. Ama sizden sonra benzer tarzda başka yazılar da görmüş olmalıyım ki sonra geriye dönüp bakıldığında "ben demiştim" diyebilmek için birşeyler yazmak istedim. Severim ben demiştim demeyi.
Kaldı ki sizin ütü yazısına yorum yazmış arkadaşların tavsiyelerini görünce bir ütü tavsiye etmişim.
O yazı internet üzerinde bir insanın bir işine yarayacaksa veya oraya bunları dökmek kişisel olarak psikolojinizi düzeltiyorsa benim yazım kapsamındaki çöp tanımına girmezsiniz. Yazımda bunu net bir biçimde belirtmişim.
Hala ısrar ediyorum, işe yaramaz yazılar bilgi çöpüdür.
Hatta ek olarak şunu da yazayım. Çok kişisel olayların mail yerine blog üzerinden paylaşılması da blogların popülerliğini suistimaldir. Ben ünlü oldum herkes ne yapsam ilgileniyo naaber demenin bir değişik yoludur. Bana göre etik değildir.
11:39 ÖÖ
okuyunca hayretler icinde kaldim.
"ben simdi onu bak ne fena yapicam, gorun bakin" edasiyla oturup yazimi yazilirmis. koray ve deniz sozum sizleredir. (Yazilirsada boyle olur) Buradaki her yazdiginiz yazi, konu uzerinde dusuncenizi belirtmekten cok, ucuz demagogluga, karsi dusuncede oldugunuz insani ne pahasina olursa olsun karalamaya donusmus.
"gelisiyorsun; nihayet 'bilgi'den soz etmeye basladin vs" ne kadar ucuz ve basit saldirilar bunlar boyle.
Farkli bir dusunceye "bir gram hosgoru gosteremeyen" insanlar gibi gorunuyorsunuz bu tartismada.
12:50 ÖS
o hasmetmeap sinirler yatistigina gore bakalim yeniden ayaga kaldirabiliyor muyuz deneyelim (sasirma her yerde sana cevap geliyor diye):
- cocukla cocuk olduk ne demek? sildigin yorumu nerenle yazmistin? baska yerlerde tartisma etigi, turk tipi tartisma derken kalkip kendi sitende bunlari mi yaziyorsun? capin bu kadar mi? kalkip bir de empati gumpati tutturmus hala konusuyorsun? bir baskasinin yazdiklarini direkt refere ederek onlara cop demek mi empati? "coplerinizi oradan kaldirin, yazmayin" demek mi empati? internet muhtarliginin adi ne zaman empati oldu?
- "ben siziin sitenizden degil baska yerlerden yazdim" yalanina kime inananacak saniyorsun? yazin icinde refere ettigin tum cumleler o blogtan alinma, illa cikarip onlari da mi suratina carpalim? her seyi suratina carptirmak zorunda misin?
- tartismanin en basinda sorulmus bilgi ve sorumluluk konusunda hala agzini acmamis olman (gevelemek agiz acma sayilmiyor biliyorsun) neyin isareti? hala bilgi nedir ne degildir kismina bir cevap vermiyorsun. tek diyebildigin cop oldugu; niye cop, nasil cop? madem cop o zaman coplukte ne isin var, niye oraya bir cop de sen atiyorsun? bunlara cevap vermeden yanindan dolasacagini, yine kiviracagini bile bile bunlari soruyorum ki yarin bir gun bu tartismalari okuyanlar anlasin nasil bir insanmis bu tartismanin dogmasina neden olan.
- hayatini tdk ve miriam webster bazli kazanan biri adam gibi takdir yazmayi nasil bilmez ve bir de uzerine "tdk oyle diyor" diye taktir uzerine inat eder yazdigi yorumlarda (ilgilenen enschede havadisleri'ne gidip bakabilir bu konuda)? al bak neymis: http://www.tdk.gov.tr/tdksozluk/sozbul.asp?kelime=taktir .
hakikaten salakmis sana para veren isveren eger hayatini gercekten tdk uzerinden kazaniyorsan (artik hangi dedigine inanacagimi da sasirdim, bilmiyorum neyi dogru soyluyorsun)
- madem ki bizi hedef alan bir yazi degil bu niye her yorum yaptigin yerde kalkip bize link veriyorsun?
- "Hala ısrar ediyorum, işe yaramaz yazılar bilgi çöpüdür" derken internetin kac terabyte bilgi icerdigini ve bu bilgilerin ne kadarinin senin isine yaradigini dusundun mu hic? arama motoru denen sey niye var biliyor musun? boole operatorleri neymis ogrendin mi? google niye para kiriyor haberin var mi? bir internet sitesinin (hele ki text bazli veritabanlariyla depolaniyorsa icerdigi bilgi) toplam internet hacmi icindeki orani nedir biliyor musun? sen hic 'epsilon' gordun mu?
- kisisel olaylarin mail yerine bloglara yazilmasi nasil oluyor da blog populerliginin somurusu oluyor? blog populerligi ne? sen internetin muhtari misin? nesin sen yahu?
1:04 ÖS
bak anonim kardesim; tartismanin nerede nasil basladigini, birinin yazdiklarina o birini isaret ederek cop demenin bir cevap hakki dogurdugunu ve cevaplarda sorulan sorulardan kacarak olayi kisiselestirenin ne oldugunu butun yazilanlari okuduktan sonra bu tarafa yukleyebiliyorsan ben sadece bravo diyorum baska da sey demiyorum.
burada tartismanin nasil basladigini be niye bu yone dondugunu goremiyorsun ve belli ki okumamissin: tipyedi'nin yazdigi ve artik yerinde olmayan ilk yorumlardan birinde insanlara 'yalaka' dedigini biliyor muydun? bundan bahseden benim yorumumu okudun mu?
hani nasreddin hoca'nin fikrasi var ya "hirsizin hic mi kabahati yok" diye, ayni hesap. her seyi okumadan yorum da yapmayin lutfen, eksik olsun eksik bilgiyle yapilan yorumlar.
1:08 ÖS
Bizde herhalde diger yazilari okuduktan sonra yorumumuzu postaladik buraya.
Ve gorunen o ki sen halen bilgisayarinin basina oturmus bu sayfayi surekli olarak guncelleyip, "acaba yazan varmi? sorarim bak ben size, en guclu kalem benim" psikolojisindesin.
Senin olayin tartisma degil ki, tartismanin kalitesi taban yapmis senin yazilarin yuzunden.
"hakikaten salakmis sana para veren isveren", "bilmiyorum neyi dogru soyluyorsun", "nesin sen yahu?" "gevelemek agiz acma sayilmiyor biliyorsun" nedir bunlar allah askina? mahalle kadinlarinin tartismalarinin "entellektuel kelimeler" ile yapilmis hali degildirde nedir?
Birde nedir o internet rakamlarina atifta bulunmalar? ne ilgisi var senin bu konuda "ne kadar bilgili" oldugunu gostermenin disinda? (ayrica laf aramizda boole da nedir oyle, herhalde 'boolean' i kastediyorsun. kim cevirmis ise yalnis cevirmis)
Birde sormadan edemeyecim: Acaba issiz falanmisin? Yazilarinda uzerini ortemedigin bir ofke var. Nedenini anlamaya calisiyorum o ofkenin.
2:16 ÖS
hakikaten artik herkesin okumadigini veya okudugunu anlamadigini dusumneye basladim. adam yalaka dedi diyorum yahu hala ne seviyesinden bahsediyorsun? cicekle mi karsilayayim hakareti? oyle basa boyle tarak diye bir sey duydun mu hic?
evet yazilarimda uzerini ortemedigim bir ofke var cunku ugrastigim terbiyesizlik yetmezmis gibi bir de cehalet ve haddini bilmezlik almis yurumus her yerde. buna ofkeliyim, her zaman da ofkeli de olacagim: bir ara bakalim 'george boole' kimmis, 'boole operatorleri'nin ingilizcesi 'booelan operator' muymus, 'boole cebiri' neymis? 'aegean', 'ionian', 'newtonian' kelimeleri sana o son ekin nereden geldigini ve ne oldugunu animsatacak mi bir dusun bakalim.
cehalet gecici ve telafisi var ama ukalalikla ve haddini bilmezlikle suslenince hic cekilmez oluyor biliyor musun bunu...
benim isimden/issizligimden ve sayfayi ne siklikla guncelledigimden bahsetmissin. cevabini vereyim: sana ne? senin benim yazdiklarimla degil de benimle ilgileniyor olmana ne deniyor biliyor musun; 'ad hominem' bunun adi (ee arayip bulacaksin ne demekmis). niye latince oldugunu ise tarihin en eski hastaliklarindan biri olmasina bagla artik. bir tartisma icinde argumana cevap veremeyen/vermeyen herkesin basvurdugu ilk yontemdir bu. ben sana "niye anonimsin, yazsana adinla" diyor muyum? demememin nedeni senin ne oldugunla degil senin yazdiklarinla ilgileniyor olmam cunku, bilmem anladin mi?
3:14 ÖS
:) :) :) :) ...
5:37 ÖS
yok yok artık sinirlerim ayağa kalkmaz:))
sadece kelime oyunları beni sinir eder. bu biraz işimle ilgili motivasyon kaynağım aslında. yani hukuk nezdinde altında "âlemin" koskoca hukuk üstatları, profesörleri alenen, göz göre göre, anladıkları halde bol analojiyle algıyı bulandırıp sonra gözünün içine baka baka "çamura yattığında" benim sigorta atar. ama genelde sigortamın atması iyi birşeydir. oturur deliler gibi çalışır ve "okuduğum her bir sayfaya karşılık üç sayfa delil" gibi delice bir mottoyla cevaplar hazırlarım.
yukarıdaki yazımda sadece kendime ait bir husustan bahsettim. ama bunu yaparken öyle ifade ettim ki insanlar kendilerine pay çıkarabilir veya benzeşim yapıp fayda elde edebilir. Böyle bir durumda bahsettiğim "rutin" katkı sağladığından yazıma konu değildir. Şayet senin blogda yazılanlar da benzer şeyler ise üzerine alınmanı gerektirecek hiçbirşey yok. Olduğunu varsayalım. Yazdığımda hammurabi kanunu değil. Üslûbumun zaman zaman sert olduğunu buradaki yazılarımda da görebilirsin.
Koray, kişisel huyumdur kötü bir özellik gördüğümde insanların yüzüne vururum (tipdört adlı arkadaşa sor). Bence cidden bunu aşırı büyüttün. Bu ise bir zayıflık olarak algılanır. Bence biraz hoşgörülü ve sakin davranmaya çalış. Bak benim ateşim iki günde söndü sen hala kızgınlıkla yazıyorsun. Kızgınlığıma rağmen bazı arkadaşları yalakalıkla suçladığım yorumu yazmamdan bir dakika geçmeden sildim ve kendimi de ayıpladım.
Selamlar..
12:30 ÖÖ
simdi bastan baslayalim:
- bu yazini yazdiginda nereden alintilar yaptin?
- yazdigin yazinin uslubu ne peki?
- bu usluba nasil cevap almayi bekliyorsun?
- sana verilen ilk cevaplarda sana sorulanlara ne cevap verdin?
- verdigin cevaplar icinde olayi kisisellestirmeye (ad hominem) yonelik sapmayi kim gerceklestirdi?
evet sen hammurabi degilsin, bana benim yazdiklarimla alakali o usluypla elestiri getirebilecek biri hic degilsin, internetin muhtarligina soyunma gafletinde bulunmus ve baskalarinin yazdiklarina ve nasil yayinlayacaklarina karisma hakkini kendinde gormeye curet edebilmis birisin nihayetinde ve burada ne yapip ne yapamayacagini artik anladigini saniyorum.
yazinda yaptigin sey benzesim falan degil, direkt olarak benim blogumdan alintiladigin sozler. bir kere artik bunu kabul et, "evet ben sizin bloga girdim, orada gorduklerimi de sevmedim ve size yonelik bunu yazdim" diyebilme cesaretini kendinde bul, her kivirma girisiminde bir fazla yalanini duymak istemiyorum cunku.
uslubunun her zaman sert olmasi beni zerre kadar ilgilendirmiyor. nihayetrinde karsinda goreceghin uslup da boyle olacaktir, birisi kalkip sana haddini bildiridiginde sizlanmaman gerekiyor o zaman. "benim uslubum boyle" demek bir mazeret degildir, her terbiyesizlige laykiyla cevap verilir cunku. yaptigin terbiyesizlige bu sekilde cevap alman bu yuzden ne seni ne de bir baskasini sasirtmasin.
bir baskasini kotu huyunu gorunce insanlarin yuzune vuruyormussun ya (hani tipdort'e sor demissin. bana ne yahu tipdort'ten? tipdort kim? konumuzla ne alakasi var? tanimadigim biri tanimadigim baska birine referans mi olacak yani?) al bak sana senin neler yaptigini soyleyeyim, gor huylarini:
- haddini bilmezlikle orulu bir uslupla insanlarin yazdiklarini yaptiklarina karismaya kalkiyorsun (buna elestiri denmiyor)
- sana sorulan her soruya verdigin cevaplarda kivirma temayulun ve tartismayi pic etmen yetmezmis gibi bir de uzerine yalan soyledin
- tartismanin suregittigi yerlerde degil, bulabildigin her yerde kalkip benim arkamdan konustun. bu en basta tartismayi izleyen insanlara ayiptir. suradan faydali bir sonuc cikarmaya calisacaklarsa bunu engelleyen insan olarak anilacaksin. halbuki gel soyle yahu burada, niye oralara sivisiyorsun anlamiyorum ki ben seni? adam yemiyoruz merak etm, alt tarafi ne halt ettigini yuzune vuruyoruz o kadar.
- hepi topu uc yazisini okududugun bir blog hakkinda ahkam kesme curetini gostererek ne de anlaitik bir insan oldugunu gosterdin cumle aleme.
butun bunlari gordukten sonra, gereken cevaplari aldiktan sonra neden haddini bilmezlik ettigini ve uzerine vazife olmayan islere bu sekilde kalkistigini dusunup de ozur dileyemiyorsun? bu kadar zor mu bu yahu? her basin sikistiginda kendinden bahsetmekten, yalan soylemekten daha mi alcaltici senin gozunde ozur dilemek?
hakikaten tiksindim senden biliyor musun? sana ozel degil bu: kaypak, her yerde bir sekilde kivirma temayulu olan, basi sikistiginda yalan soyleyen, sikistikca baska yerlere kacip oralarda mizildanan herkesten oldugu gibi senden de tiksindim.
(bekle daha bildirgec'te de okuyacak insanlar ne oldugunu ne bittigini. bu konuyu oyle ha deyince kapanamayacak hale sokan sensin, ceremesini de cekeceksin)
11:18 ÖÖ
19-20 yasindakilerin bu dunyayi degistiricez, ozguruz ama herseyi kaliplara sokucaz tarzi hakketten bu blog olayinin tadini kaciriyor.Ama onlar da buyuyecek bekleyelim
7:24 ÖS
ya arkadaşlar inanın hayret ediyorum size.. Bir kere koray sana bir şey söylemek istiyorum.. Ulaşabildiğim her yerde tartışmanızı okudum.. Tipyedi denen arkadaş fikrini söylemiş belkide bu şekilde düşünen çoğu kişiye tercüman olmuş.. Bunu sizin sayfanızdan kaynaklı yazmışta olabilir, yazının kaynağı sen olabilirsin ama abicim sen adamın tanımı içinde bir bloga sahip olmadığını kendince birilerine bilgi kaynağını oluşturduğunu söylüyorsan neden bu kadar üzerine alınıyorsun:))
Ama herşeyi okuduktan sonra şunu çok rahat söyleyebilirim ki senin kimseye hakaret boyutunda laf söylemene hakkın yok.. Tipyedinin senin şahsına hiç birşey söylememiş. Dikkatli okursan görürsün.. Sen olayı bu adam direkt bana yazmış şuna haddini bildiriyim şeklinde yaklaşımından alevlenmiş.. buna ne derler biliyormusun.. Yarası olan gocunur..:)
Herkesin herşeyi yapmakta özgür olduğun bir ortam olduğuna inandığın şu internet ortamında tipyedide ahkam kesiyor.. Sen niye o na karışıyorsun ki:)) Bak bir yerde kendinle tezat oluşturuyorsun farkında değilsin.. Nasıl olsa onun ithamlarının tanımı iine girmiyorsun değilmi? Ozaman sorun yok..:))
Yok bu yanına kalmıcak aleme senin ne olduğunu gösterecem gibi ifadeler seni zedeliyor farkında değilsin.. Olayı çocuklaştırmışsın.. Adam bülent binbaş tarzında yazdım diyor... Kim biliyormusun o? komik bir tipleme..
Yani biraz ilgi çekme amaçlı blogunu ünlü yapmanın yolunu iyi bulussun..:) Bir anda bir tartışma ortamı oluşturup işi kaosa çekmişsin.. Aferin ama zekice.. tebrikler.. Hele o baştaki bilgidir kültürdür tartışmaya çalışmışsınız.. Ne alaka kardeşim..
En çok ayıpladığım iğreniyorum, tiksiniyorum, yalancı, v.b. ifadeler.. yaşını kariyerini ne olduğunu bilmiyorum ama bilgisayarın başına geçip bişeyler yazabilen bir kişinin bu ifadeleri kullanması kalitesini ortaya koyar..Ben zannediyorum ki kimsenin bu ifadeleri kullanmaya hakkı yok.. Madem söylediğin hakaretlere inanıyorusun söyleme bunu tartışmanızı okuyanlar karar versin kimin ne olduğuna.. karalamak kompleks ifadesidir.. Boş bulmussun ortamı yaz babam yaz..
yok mu işiniz gücünüz, bence bitirn bu tartışmayı zannediyorum koray istediği reytingi almış olmalı.. bende takip edicem sizleri.. güzel yazılar yazın..Ve lütfen seviyeli olun.. esas çöplük hakaret ifadelerinin geçtiği cümlelerdir..
12:05 ÖÖ
Cok ilginctir.
Koray bu tartismayi kaybettigini halen anlamadi galiba..:) Her yazdigi yazida biraz daha hircinlasiyor, biraz daha seviyeyi dusuruyor. Bununla birlikte tum blogculara 'hosgorusuz ve kaba' biri olarak bence zarar veriyor.
Bir blog yazarinin 'nasil olmamasi' gerektigini herkese gostermesi acisindan bence cok faydali oldu bu tartisma.
Tesekkurler tipyedi!
2:13 ÖS
en sağlıklı beslenme.
frekans:
ateşli bir tartışmayı kaçırmış olmanın burukluğunu yaşıyorum. sayın ilgili tipbey yöneticisine basit bir tavsiyede bulunacağım.
abicim, bloggerları eleştirip, illa ki başlarına bir muhafız dikip yazdıklarınızdan bu yararlı bunu şu saatte yayınla, bu yararsız bunu yayınlama denilemiyeceğini global bir şirketin yöneticisi olarak görmüş olmanız gerekirdi. onun yerine sayın google arkadaşımıza şöyle önerseydiniz daha iyi bir çözüm bulmuş olurdunuz ki sizin vizyonunuz da bunu öngörecek kadar gelişkindir herhalde: "google'cum bana öyle bir seçenek yarat ki(arama kutucuğunun altına web'de ara, türkçe web sitelerinde ara gibi butonların yanına eklenebilecek bir kutucuk iyi olur) benim aramamı blog dışındaki sitelerde yaptırabileyim. derseniz ki kardeşim bazı blog siteleri gerekli bilgileri daha iyi vermekte, ben onları da görmek istiyorum, o zaman da blogger siteleriyle google'ın ortak çalışabileceği şöyle bir öneri döşenelim: blogger sitecim, database'inde kolayca açabileceğin bir blog seçeneğin olsun, her blogger blogunu girmeden önce for fun, for directors of global companies diye seçsin (aslında default olarak for fun gelsin de yamuk olmasın), google'cum sen de buna göre bir arama düzeneği gelistir çabuk, yarın bakacam.
sıkıldım ama.
9:54 ÖÖ
Blog alemini bir pazar yeri olarak algilarsak;
pazarda her cesidinden ve her vitamin degerinden urunler vardir. Kimisi gerekli vitaminleri icerir, onlari yemek faydalidir, "keske hep bunlarda satilsa, keske her satici bu faydali urunleri satsa" diyebiliriz. Bir de vitamin degeri yuksek olmasa da bazi insanlarin damak tadina hitap eden urunler bulunur. Faydasi olmayan urunun o pazarda bulunmasi, kendi capinda alicisi oldugu icin "pazar" mantigina uygundur. "Kaldirin onu ordan" demek biraz fasizm olur uzerinize afiyet.
Ancak gereksiz urunun pazarda bulunmasini elestirmek de; o urunu pazara sunmak kadar dogaldir. Degeri dusuk urun satan kisinin, kendisine degil ama urunune yapilan elestiriye karsi; "senin bana karismaya hakkin yok" tepkisini vermesi bence fazla derinlik icermez. O urunu satma hakki kadar, satilan urunu elestirme hakki da yine "pazar" mantigi icerisinde mevcuttur.
Bloglar toplumu yansitiyor. Hayati ayni minvalde donen insanlarin bloglarinin da ayni temele oturmasi dogaldir. Her turlu dusuncenin var olma hakki varsa, gunluk yasantisinin ozetini iceren bloglarin da var olma hakki vardir. Sadece yazari adina degil, o bloglari takip eden ve o blogdaki yasantinin paralelini surduren "okuyuculari" adina da.
Ancak o bloglari elestirme hakkimiz da vardir. Sorgulamadan yasamaya devam edersek varacagimiz yer ancak otlaktir! Eger kamuya acik bir alana yayin yapiyorsaniz elestirilmeyi
daha bastan kabul etmeniz gerekiyor. Ancak gordugum kadariyla klasik Turk insani olarak, her zamanki gibi yapilan elestirileri kaldiramiyor, urunumuze degil "sahsimiza" yapilmis olarak algiliyor ve "begenmiyorsan okuma!" diye derinliksiz bir sekilde kestirip atiyoruz. Hmm.. Ne kadar dogru bir tavir acaba?
Turk insani bloglarda henuz cok yeni. Sadece bloglarda degil, toplumsal sanal paylasimda da cok yeni. Zamanla taslar yerine oturacaktir. Tecrubeler edinilecek, kotuler iyilerin arasindan elenecektir. Umarim bu isin icinden; elestirilmeyi ogrenmis, hosgorumuzu arttirmis olarak cikariz..
7:46 ÖS
size kat?lm?yorum,isteyen istedi?ini yazar.
3:24 ÖS
Arkadaşlar SELENA HAYRANIYSANIZ www.selenagizem.blogspot.com a girin lütfen yorumlarınızı bekliyorum....
3:28 ÖS
Yorum Gönder
<< Ana Sayfa