Üç silahşörden hayata dair leziz, hafif gözlemeler.

Pazartesi, Haziran 13, 2005

müzik aletlerinin karakterleri

bir arkadaşın bloguna post yaparken geçenlerde yaşadığımız bir olay aklıma geldi.

stüdyoya gidiyorum ses vermeye (kan vermek gibi değil, çok eğlencelidir) neyse efem, freelance çalıştığım ajansa bir uğrayalım dedik. menejerim ve kankim tipbir'de elbette yanımda.

ajansın kreatif işlerinde çalışan, çok olgun, efendi, kibar bir arkadaşım var. Az bulunan insanlardan. Sanatsal yönü son derece güçlü. Ailesinde babası meşhur bir gitarist (ki ayrı bir hikayesi var inanılmazdır), kardeşi ise viyolonsel çalıyor. Elbette böyle bir ailenin ferdi olup üç beş enstruman çalmamak olmaz bizimki de diğerlerinin yanında çok iyi ney çalıyor.

Arkadaş müdahale etti tabi, ney üflemek deseniz daha iyi dedi. Rahat deri koltuklara yığılmış kahvelerimizi yudumlarken çıkardı neyi, başladı üflemeye. Bir anda ortamın dekorundan kaynaklı modern ve hızlı atmosferi değişti mistik, gizemli bir hal aldı. Ney denen şey ağlıyor sanki. Çok etkilendik. Bize birde ney'in mesnevinin girişindeki hikayesini anlattı. Anlamlı, düşündürücü.

Derken tipbir önce ortamın bir anda oluşan gizemli ciddiyetinden olacak kibarca popüler birşeyler üflermisin dedi. Mesela barış mançodan. Çocuk gül pembeyi üfledi. Derken bizimki hızını alamadı şimdide daha dün annemizini çalarmısın. Hoppalaaa. Çocuk onuda üfledi. E, şimdide tarkandan birşeyler. Çocuk anlamlı anlamlı baktı. Ben kendisini pek bilmem dedi kibarca. Bizimki mırıldanıp ona hatırlatmaya çalışıyo bak böyle şartısı oynama şıkıdım falan.

İlginçtir, o daha dün annemizin, o oynama şıkıdım öyle bir hal aldıki oturur ağlarsın.

- Aah ah daha dün annemizin kollarındaydık eh bee. Hey gidi heyyy..
- Vah, vaah oynama evladım öyle şıkıdım şıkıdım, yarın ölüp gideceksin..

Bu müzik aletleri çok ilginç. Her birinin çalınan şarkıya gömülen kendi karakteri var.

1 Yorumlar:

Blogger tipbir dedi ki...

herzaman bir müzik aletinin ona ait olmayan şarkılar çalınması ve dinlemeyi bana hep ilginç gelmiştir:) bir ara bağlama çalmaya heveslendiğim bir zamanda kıymetli hocam düğünlerin vazgeçilmez adamı dursun beye bağlamada pop şarkılar çaldırırdım.:)) konçertolar çaldırırdım.. dersin son 10 dk. sı böyle geçerdi hep:)) ben hep güler keyifli anlar yaşardım.oda sanatını icra ederdi.. ne biliyim hoştur böyle değişiklikler.. Hele hele ney gibi mistik bir enstrumandan tarkan kesinlikle çok orjinal:) Npıyım buda benim merakımız..

12:19 ÖÖ

 

Yorum Gönder

<< Ana Sayfa