Üç silahşörden hayata dair leziz, hafif gözlemeler.

Pazartesi, Ağustos 08, 2005

Vahşi vahşi batı

Pazar tamamını izleyemesemde sonuna yetiştim. Halbuki dergiyi alıp filmle ilgili yazıyıda okumuştum ama hayatın koşuşturmacası insanı dikkatsizleştiriyor. Hangi gün, saat kaçta başlayacağını unutmuşum (Pazar, 21:00, cnbc-e).

Into the west'ten bahsediyorum. Kızılderililerin son zamanları, son kehanet.

Yerlilerin doğayla barışık yaşamına doğudan, avrupadan gelen çapulcu sürüsünün vahşi batı adını vermesi çok ironik. Vahşi'yi yabani anlamında kullanıyorlarsa kendileri vahşinin alâsı. Buldukları herşeyi tüketmek üzerine kurulu matrix'teki ajan smith'in "virüsler gibi" dediği hayvani ihtiyaçlarını karşılamaktan başka amacı olmayanların güzelliğe saldırıları, "gold rush"ları, para sevdaları bugünkü modern toplumun temeli değil mi?

Vahşi olan birbirini ezme adına bencilliği, egoyu yükseltme çabası mı yoksa sadece insan eli değdiğinde çirkinleşen, özünde güzel olan doğanın, hayatın ve bunun her parçasının içinde olma ve barışık yaşama hali mi?

Günümüzde "kariyer" yapma sevdasıyla koşuşturmacalarımız, resmin bütününe bakıldığında sadece gerçek vahşilerin sistemini çalıştırma, dişlilerini döndürme eyleminden ibaret. Elde avuçta ne bir gram mutluluk ne de huzur. Acı verici..

Tüketim toplumu. Adı bile korkutan, tüketme üzerine kurulu. Sadece "ben" sevgisiyle yaşayanların acıdıkları kızılderililerin acıdığı insanlardan olduk.

"havanın taze kokusunasuyun pırıltısınasahip olmayan biri onu nasıl satabilir ?

kutsaldır bu topraklar benim için ve ulusum için...

yağmur sonrası ışıltılı her çam yaprağı denizi kucaklayan kumsallar karanlık ormanların koynundaki sis şakıyan böcekler...

ve bilin ki: kızılderili adamın anıları ağaçların özsuyunda saklıdır. toprak bizim anamızdır." (Alıntı: duwarmish kabilesinden Seattle)

Şu dünyada onurlu, zarif, şerefli ve insancıl yaşamış bir Osmanlıyı, Fatihi, yani bizim dedelerimizi bilirim, bir japonları, samurayları bir de kızılderilileri.

1 Yorumlar:

Blogger tipyedi dedi ki...

NTV'de dün akşam tekrarı yayınlanan bir yapımda vardı kızılderililer konusunda. Dün dinledim, adamlar bufalo ile besleniyor. Ama Amerika'da kızılderililerle birlikte 60 milyon bufalo yaşıyormuş. Beyaz adam ise her öldürdüğün bufalo bir kızılderiliyi öldürmek anlamına da gelir diyerek milyonlarca bufaloyu öldürmüş.

Bu konuyla dalga geçen bir Simpsonlar bölümü bile vardı. Homer bütün bufaloları öldürüyor kızı elma ile beslenin diyor falan.

Batı medeniyetinin temelleri kan ve masum insanların acıları üzerine kurulu bence. Sömürgecilik ile dünyanın iliğini emdiler. Hala çok farklı değil.

Birde onlara sorsan bizler barbarız.

Bazen ülke olarak fakiriz ama onurluyuz en azından diyorum:)

11:07 ÖÖ

 

Yorum Gönder

<< Ana Sayfa